Bu dönem Trilogical ile birlikte Dışişleri Bakanlığı görevini yürüteceğiz. Bu makalede size WoC ittifakının kuruluş sürecini, Türkiye’nin üyeliğini ve gelecekteki planlarımızı anlatacağım.
WoC ( Wind of Change, Değişim Rüzgarı ) ittifakı nasıl kuruldu?
Başkanlık seçimlerinden bir hafta önce (H4RP döneminde) Polonya başkanı Manda; şu an WoC ittifakının üyesi olan ülkelerden temsilcileri bir gizli kanala davet etti ve ittifak planını anlattı. Oyunun bir değişime, heyecana ihtiyaç duyduğunu ve bunun yeni hedefleri olan bir ittifakla sağlanabileceğini düşündüğünü söyledi. Toplantıya davet edilen ülkeler Polonya dışında şöyleydi: Türkiye, Bulgaristan, Macaristan, İtalya ve Makedonya. Eskiden beri iyi ilişkilere sahip olduğumuz ülkeleri ittifakta görünce bu projeye karşı olumlu bir yaklaşım oluştu. Manda’ nın projeyi anlatmasından hemen sonra toplantı bitti ve bu hareketi yapmak için başkanlık seçimlerini beklemeye başladık. Seçimlere kadar bu toplantıyı bir sır olarak tuttuk.
Seçimlerden hemen sonra Polonya hızlı bir biçimde İspanya ve Amerika ile olan savaşlarına son verdi. Biz de yeni kurulan ittifak kanalında görüşmelere devam ediyorduk ve Çin’in de üye olmasını sorunsuz bir biçimde kabul ettik. Çin’in üyeliği kesinleşince ve Polonya’nın İspanya-Amerika savaşları bitince, ittifakı bir makaleyle duyurduk. Makalede yer almasa da, Romanya da yakın zamanda ittifakta yerini alacaktır, ancak bu durumun şimdilik resmiyete kavuşmaması gerekmektedir, gerekçelerini yeni bir bilgilendirmeyle halkımıza duyuracağız. Endonezya’nın ve Portekiz’in de ileride ittifaka katılması düşünülmektedir.
WoC birliğinin diğer birliklerle olan ilişkileri
Şu an UNICO'yu karşımıza almış durumdayız, ilk günde 2 cephede UNICO’ya karşı zafer kazandık. Eastern Transdanubia, Varna savaşları kazanıldı ve dakikalar sonra Akdeniz savaşı da bir aksilik çıkmazsa zaferle sonuçlanmış olacak. İttifakın kuruluşundaki temel amacın, UNICO işgali altındaki ülkeleri kurtarmak ve UNICO topraklarını ele geçirmek olduğunu söylememde bir sakınca yok.
OMEGA ile şu an düşman değiliz, tepkilerini bekliyoruz. Çin ve Polonya OMEGA’dan ayrıldıktan sonra acaba kendi yollarında devam edecekler mi, yoksa dağılacaklar mı izleyebiliriz. İttifaka katılacak ülkelere göre OMEGA’nın kalanıyla ilişkilerimiz şekillenecektir. Ancak Birleşik Krallık ve İsveç’i ittifakta düşünmüyoruz.
Litvanya ile şu an bir düşmanlığımız yok, Polonya ile aralarında saldırmazlık antlaşması var ve bize karışmadıkları sürece herhangi bir düşmanlıkla karşılaşmayacaklardır. İsveç ve Letonya ile olan savaşlarında onlara karşı düşmanca bir harekette bulunma planımız yok.
İspanya ve Amerika’nın Polonya ile NAP imzalamasından sonra aramızda şu an aktif savaş bulunmuyor; ancak kurulacak yeni bir ittifakın üyesi olmaları veya UNICO'ya katılmaları durumunda Polonya dışındaki WoC üyelerine karşı savaşlarda yerlerini alabilirler. Polonya’ya karşı NAP’lerden dolayı elleri bağlı durumda.
İttifakın ve bizim geleceğe dair planlarımız
Eğer her şey yolunda giderse, uzun süredir işgal altında kalan ülkeler ( Türkiye, Bulgaristan, Makedonya, Macaristan, İtalya) çok kısa bir sürede haritaya dönecektir. Bunun dışında geleceğe dönük paylaşımları şimdiden yapmaya başladık, bu makalede hepsini açıklamam uygun olmaz, ama bizi ilgilendiren kısım Coastal Plain’e geri dönüş için hazırlıklara başladığımızdır. İran için Endonezya ve Çin’le görüşmelere başlıyoruz; ancak bu konuda kesin bir şey söyleyemeyiz. Şu an İran kontrolünde 3 tane yüksek bonuslu bölge var ve Çin ile Endonezya’ya yakın olan 2 bölge önemli, bu bölgeler üzerinde hak ilan etmiyoruz; ama Northern Iran üzerinde söz sahibi olabiliriz. Bu konu hakkında konuşmak için Endonezya’nın ittifaka katılmasını bekleyeceğiz.
Polonya’nın Yunanistan’a saldırma planı var, bunun için Kırım -> Karadeniz -> Marmara -> Thrace güzergahını izleyecekler, bu yüzden Marmara’yı Polonya’ya vermemiz gerekecek; ancak gelecekte bu durum değişebilir. Değişmese dahi, ilerde Coastal Plain’i ve Northern Iran’ı kontrol eden Türkiye’nin vergi geliri çok hızlı biçimde artacaktır ve en kısa zamanda Turkey Org yeniden şirketlerine kavuşacaktır, ekonomi düzenlenecektir. Bir toparlanma dönemi için Marmara’yı Polonya’ya devretmeyi hoşgörmeliyiz.
Şimdilik bu kadar, ay boyunca bilgilendirme makaleleriyle halkın gelişmelerden haberdar olmasını sağlayacağız.
In E-Sim we have a huge, living world, which is a mirror copy of the Earth.
Well, maybe not completely mirrored, because the balance of power in this virtual world looks a bit
different than in real life. In E-Sim, USA does not have to be a world superpower, It can be
efficiently
managed as a much smaller country that has entrepreneurial citizens that support it's foundation.
Everything depends on the players themselves and how they decide to shape the political map of the
game.
Work for the good of your country and
see it rise to an empire.
Activities in this game are divided into several modules.
First is the economy as a citizen in a country of your choice you must work to earn money, which you
will get to spend for example, on food or purchase of weapons which are critical for your progress
as a fighter.
You will work in either private companies which are owned by players or government companies which
are owned by the state.
After progressing in the game you will finally get the opportunity to set up your
own business and hire other players. If it prospers, we can even change it into a joint-stock
company and enter the stock market and get even more money in this way.
In E-Sim, international wars are nothing out of the ordinary.
"E-Sim is one of the most unique browser games out there"
Become an influential politician.
The second module is a politics. Just like in real life politics
in E-Sim are an extremely powerful tool that can be used for your own purposes.
From time to time there are elections in the game in which you will not only vote, but also have the ability
to run for the head of the party you're in.
You can also apply for congress, where once elected you will be given the right to vote on laws
proposed by your fellow congress members or your president and propose laws yourself.
Voting on laws is important for your country as it can shape the lives of those around you.
You can also try to become the head of a given party, and even take part in presidential
elections and decide on the shape of the foreign policy of a given state
(for example, who to declare war on).
Career in politics is obviously not easy and in order to succeed in it, you have to have
a good plan and compete for the votes of voters.
You can go bankrupt or become a rich man while playing the stock market.
The international war.
The last and probably the most important module is military.
In E-Sim, countries are constantly fighting each other for control
over territories which in return grant them access to more valuable raw materials.
For this purpose, they form alliances, they fight international wars, but they also have
to deal with, for example, uprisings in conquered countries or civil wars, which may explode on
their territory.
You can also take part in these clashes, although you are also given the opportunity to lead a life
as a pacifist
who focuses on other activities in the game (for example, running a successful newspaper or selling
products).
At the auction you can sell or buy your dream inventory.
E-Sim is a unique browser game.
It's creators ensured realistic representation of the mechanisms present
in the real world and gave all power to the players who shape the image of the virtual Earth
according to their own.
So come and join them and help your country achieve its full potential.
Invest, produce and sell - be an entrepreneur in E-Sim.
Take part in numerous events for the E-Sim community.