Esim - Türk Hikayeleri
Login:
Password:

Forgot password Register

Article


9
   
Report


O bir efsane,o bir centilmen,o bir adam gibi adam,o bir...

Tamam bu kadar da uzatmaya gerek yok.Ben bir yazarım sonuçta Herkese selamlar arkadaşlar.Uzun bir aradan sonra tekrar geri döndüm.Kim bilir bu kaçıncı geri dönmem saymayı bıraktım artık.Kendimi mevsimlik işçi gibi hissediyorum.Neyse.

Bugünkü makalemizin konusu Türk hikayeleri.Size geçmişimizden 2 hikaye anlatacağım.Kimisinde gaza geleceksiniz,kimisinde duygulanacaksınız.Ha bu arada memlekette yazar kalmadığını iddia eden vatandaşlar,kral geri döndü Hadi başlayalım

1.AVUSTRALYA'YA SAVAŞ AÇAN İKİ TÜRK

1900'lü yılların başlarına gelindiğinde Osmanlı Devleti'nin yıkılması an meselesiydi. Ancak 600 yıllık tarihi olması hala az biraz saygın olmasını sağlıyordu. Bunun ışığında Hindistan, Avrupa'dan uzakdoğuya kadar sömürge kolonisi kurmuş İngilizlerin işgali altındaydı. Tek çare olarak Osmanlı'dan yardım isteyen Hindistan yardım beklemeye başladı.

Balkan savaşlarından dolayı yorgun olan Osmanlı Devleti birçok anlamda bölünmüş olmasına rağmen Hindistan'ın yardım teklifini geri çevirmedi ve 350 kişilik bir orduyu gemiyle işgal bölgesine gönderdi. Kanuni döneminden sonra denizcilikte bir türlü gelişemeyen ve büyük okyanuslarda başarılı olamayan Osmanlı donanması ağır şartlar altında işgal bölgesine giderken hastalıktan 20 askerini kaybetti.

330 askerle işgal bölgesine giden Osmanlı ordusu İngiliz askeriyle savaşmaya başladı...

Elbette 330 Osmanlı askeri güçlü İngiliz ordusuna karşı koyamaz. Kısa süreli direniş sonrası savaşı kaybeden Osmanlı askerlerinden sağ kalan 40 kişi İngilizler tarafından esir alınır. O tarihlerde dünyanın en güçlü donanmasına sahip olan İngilizlere karşı 350 kişilik bir ordu göndermek intihardan farksızdı. Esir düşen 40 asker, İngiliz gemilerinde adeta köle gibi çalıştırılmaya başlanır.

Günlerden bir gün o zaman İngiltere'nin sömürgesi olan Avustralya'ya bir gemi gider ve gemide çalışan esirlerden ikisi bir şekilde kaçarak Anzak topraklarında yaşamaya başlar. İngilizler esirlerden sadece ikisi kaçtığı için fazla arayışa girerek vakit kaybetmek istemezler. Böylelikle iki Osmanlı askeri Avustralya'da yaşamaya tutunmaya başlar.

Bu iki asker daha sonra birbirlerine tutunarak Avustralya'da yaşamaya başladılar. Askerlikten önce bildikleri tek şeyi yani baba mesleklerini yaparak hayatlarını sürdürmeye başlayan Karadeniz diyarından Menteşoğlu Abdullah, dondurmacılık yaparak hayatını kazanırken, Karahisar diyarından Tarakçıoğlu Mehmet de baba mesleği kasaplığı yaparak hayatını sürdürür.

İkilinin Avustralya'daki sessiz sakin yaşamı çok uzun sürmez. 1915'te Çanakkale'ye Anzakların asker çıkardıklarını öğrenen iki asker ''Bizim burada rahat şekilde yaşadığımız ülkenin askerleri asıl vatanımıza savaş ilan etmiş,bize boş durmak düşmez!'' diyerek Avustralya'ya savaş açmaya karar verirler. Kendilerinden emin olan iki asker savaş fermanı yazarak devlet büyüklerine ulaştırırlar. Ancak ilk başlarda kimse bu fermanı ciddiye almaz.

Sayın Avustralya Başkanı, Ekselans Hazretleri, Biz iki Osmanlı askeri, ülkenizde bulunuyoruz.
Duyduk ki, devletimiz Osmanlı'ya Avustralya devleti olarak savaş açmış ve Çanakkale'ye asker göndermişsiniz.
Bundan dolayı iki Osmanlı askeri olarak biz de Avustralya devletine savaş açmış bulunmaktayız.
Bu bir "Osmanlı Savaş Fermanı"dır. Ekselanslarının bilgilerine duyurulur.

Karahisar diyarından Tarakçıoğlu Mehmet,
Karadeniz diyarından Menteşoğlu Abdullah

Asıl vatanlarına açılmış savaşı bir türlü sindiremeyen iki Osmanlı askeri fermanlarına cevap gelmeyince daha fazla beklemeden işe koyulur. Sidney'in 250 km uzağındaki Karlıdağlar bölgesinde ilk eylemlerini gerçekleştiren ikili, virajlarda tren raylarını sökerek 3 treni devirir. Sonunda mühimmat bulan iki Osmanlı askeri silahlanarak yakın bölgedeki karakolları basar. 8 adet karakolu basıp onlarca hatta yüzlerce kişiyi tek başına öldüren iki asker seri baskınlarıyla dikkat çeker.

Sonunda Karlıdağlar'da yaşanan bu olay Avustralya hükümetine kadar ulaşır.İlk başta neler olduğunu anlayamayan devlet büyükleri dikkate almadıkları fermanı hatırlayıp bölgeye 250 asker gönderirler.Yoğun araştırmalar içine giren 250 asker sonunda kendilerine savaş açan iki Osmanlı askerini bularak sıcak temasa geçer.Uzun süren çatışmaların ardından iki asker şehit olur.

Bugün bu iki askerin mezarı Karlıdağlar bölgesinde anıt şeklinde bulunuyor. Ancak hükümet burada fotoğraf çektirmeyi kesinlikle yasaklamış. Bunun sebebi ise iki tane askere karşı bu kadar çok kayıp vermelerinden duydukları utançtan kaynaklanıyormuş. Hatta anıtlarda askerlerin Hint asıllı olduğu söylense de bunu Hindistan büyükelçiliği yalanlıyor.

İlk hikayemiz bu şekilde.Hani bir Türk dünyaya bedel diyoruz ya,işte bu onun gerçeğe düşmüş hali resmen Abdullah ve Mehmet ile bütün şehitlerimizin mekanları cennet olsun.

2.İSMET İNÖNÜ İLE CHURCHİLL

2. Dünya Savaşı'nda İngiltere Başbakanı Churchill, Türkiye'nin Almanya'ya karşı savaşa girmesi için elinden geleni yapmış. Hatta sırf bunun için Türkiye'ye gelmiş ve İsmet Paşa'yla Adana'da görüşmüş. Ancak İsmet Paşa'yı savaşa girmeye ikna edememiş.

Churchill görüşmeden sonuç alamayacağını anlayınca gerisin geriye dönmüş. Ama Churchill bu. Hemen pes etmemiş kurt politikacı. İngiltere güçlü ama zaten Almanya ile savaş halinde. Bir başka savaşı göze alamadığından Türkiye'yi yolu yordamıyla tehdit etmek istemiş. Ne yapayım da edeyim diye düşünmüş, taşınmış. En sonunda ne yapacağına karar vermiş. Hemen yaverinden bir çuval buğday getirmesini istemiş. Bir mektup yazıp çuvalın içine koymuş. Yaverine "Bunu Türkiye'ye İsmet Paşa'ya bizzat götür. Ve Paşa'nın yanıtını almadan da geri dönme" demiş.

Çuval askeri uçakla anında yola çıkmış. Yaver çuvalı İsmet Paşa'ya teslim etmiş ve Churchill'in hemen yanıt beklediğini bildirmiş. İsmet Paşa bir çuval buğdayı görünce çok şaşırmış tabii. Çuvalı açmış, bir bakmış ki, çuval ağzına kadar buğday dolu ve en üstte de bir mektup var.

Mektupta, "Biz İngilizler, bu çuvaldaki buğdaylar kadar kalabalığız. Almanya'yla derhal ilişkilerinizi kesin." yazmaktaymış. İsmet Paşa'nın gözleri çakmak çakmak olmuş. Yavere beklemesini söylemiş. Odasına girmiş ve yardımcısından aç bir tavuk bulup getirmesini istemiş. Kendisi de oturup bir mektup döşenmiş. Mektupla tavuğu gelen buğday dolu çuvala koymuş. Churchill'in yaverine "İşte cevabım" demiş.

Yaver çuvalı almış, uçağa atladığı gibi İngiltere'ye uçmuş. İngiltere'ye varır varmaz, Churchill'in huzuruna çıkmış. Churchill kendinden emin biçimde çuvalı açınca bir de bakmış ki, çuvalın içinde karnı yediği buğdaylardan şişmiş bir tavuk, bir avuç buğday ve bir de mektup var. Hemen mektubu açmış. İsmet Paşa mektuba şunları yazmış: "Bir tavukla başedemeyen İngilizler'den niye korkalım?"

2.hikayemiz de böyleydi.İsmet İnönü'nün politikalarını seversiniz veya sevmezsiniz ama bu davranışı cidden akıl doluydu.

Bir makalenin daha sonuna geldik.Üstteki seçim anketine oy verirseniz çok memnun olurum.Bir sonraki makaleye kadar hoşçakalın


Previous article:
Katil Kim ? - Zeka Soruları #7 (7 years ago)

Next article:
Gönül Meclis'e (7 years ago)

ESim
or
Register for free:
Only letters, numbers, underscore and space are allowed (A-Z,a-z,0-9,_,' ')
Show more

By clicking 'Sign Up!', you agree to the Rules and that you have read the Privacy Policy.

About the game:


USA as a world power? In E-Sim it is possible!

In E-Sim we have a huge, living world, which is a mirror copy of the Earth. Well, maybe not completely mirrored, because the balance of power in this virtual world looks a bit different than in real life. In E-Sim, USA does not have to be a world superpower, It can be efficiently managed as a much smaller country that has entrepreneurial citizens that support it's foundation. Everything depends on the players themselves and how they decide to shape the political map of the game.

Work for the good of your country and see it rise to an empire.

Activities in this game are divided into several modules. First is the economy as a citizen in a country of your choice you must work to earn money, which you will get to spend for example, on food or purchase of weapons which are critical for your progress as a fighter. You will work in either private companies which are owned by players or government companies which are owned by the state. After progressing in the game you will finally get the opportunity to set up your own business and hire other players. If it prospers, we can even change it into a joint-stock company and enter the stock market and get even more money in this way.


In E-Sim, international wars are nothing out of the ordinary.

"E-Sim is one of the most unique browser games out there"

Become an influential politician.

The second module is a politics. Just like in real life politics in E-Sim are an extremely powerful tool that can be used for your own purposes. From time to time there are elections in the game in which you will not only vote, but also have the ability to run for the head of the party you're in. You can also apply for congress, where once elected you will be given the right to vote on laws proposed by your fellow congress members or your president and propose laws yourself. Voting on laws is important for your country as it can shape the lives of those around you. You can also try to become the head of a given party, and even take part in presidential elections and decide on the shape of the foreign policy of a given state (for example, who to declare war on). Career in politics is obviously not easy and in order to succeed in it, you have to have a good plan and compete for the votes of voters.


You can go bankrupt or become a rich man while playing the stock market.

The international war.

The last and probably the most important module is military. In E-Sim, countries are constantly fighting each other for control over territories which in return grant them access to more valuable raw materials. For this purpose, they form alliances, they fight international wars, but they also have to deal with, for example, uprisings in conquered countries or civil wars, which may explode on their territory. You can also take part in these clashes, although you are also given the opportunity to lead a life as a pacifist who focuses on other activities in the game (for example, running a successful newspaper or selling products).


At the auction you can sell or buy your dream inventory.

E-Sim is a unique browser game. It's creators ensured realistic representation of the mechanisms present in the real world and gave all power to the players who shape the image of the virtual Earth according to their own. So come and join them and help your country achieve its full potential.


Invest, produce and sell - be an entrepreneur in E-Sim.


Take part in numerous events for the E-Sim community.


| Terms of Service | Privacy policy | Support | Alpha | Luxia | Primera | Secura | Suna | Sora | Magna | Pangea | e-Sim: Countryballs Country Game
PLAY ON